Ghostrunner Hikayesi – Oyun Hikayeleri

Merhabalar, bu yazımda Ghostrunner adlı oyunun hikayesine bakacağız. Ghostrunner Hikayesi şöyle başlıyor. Ghostrunner olarak, Dharma Tower‘da yaratıcımız Mimar ile birlikte düşmanlarımızı öldürürek Keymaster’ı öldürmek için durmadan ilerliyoruz. Ancak işler düşündüğümüz kadar basit değil. Darbeler, isyanlar ve geçmişini hatırlamayan teknolojik olarak geliştirilmiş bir süper askerler var.

Gelin önce Ghostrunner oyununun evrenine bir göz atalım.

Ghostrunner Hikayesi – Oyun Hikayeleri

Ghostrunner Hikayesi – Dharma Tower

Ne zaman yaşandığı ne tam olarak ne yaşandığını bilmediğimiz felaketten sonra insanların yaşayabileceği tek bir yer kalmıştır. İnsanların yaşayabileceği bu yerin adı ise Dharma Tower . Dharma Tower, kule yapısında olan bir şehirdir. Dharma Tower insanları, kulenin dışındaki radyoaktif tozdan korumaktadır. Bu kule şehri inşa eden kişi, yıllar önce gizemli bir şekilde ölen Mimar adlı kişi tarafından inşa edilmiştir.

Adam – Mimar – Architect

Her ne kadar gizemli olarak anılsa da aslında herkes Mimar’ı kimin öldürdüğünü bilmektedir. Aslında oyunun girişinde zaten bunu görüyoruz. Mara ortağı olan Adam’ı yani Mimar’ı öldürerek, Keymaster olarak anılmaya başlamıştır.

Mara – Keymaster

Mara, Mimar’a yaptığı bir darbe ile Keymaster olarak Dharma Tower’ın yönetimini eline aldıktan sonra ortam daha karışmaya başlamıştır. Çünkü tasarımları Mimar tarafından yapılmış olan ve Dharma Tower’daki barışı ve güveni sağlamak amacı ile üretilen, teknolojik olarak geliştirilmiş süper askerler birimi Ghostrunners’in da neredeyse tamamı darbe sırasında yok edilmiştir. Dharma Tower, şiddet, yoksulluk ve kaos tarafından parçalanmak üzeredir.

Keymaster’in politikalarını ve davranışlarına katlanamayan bir grup bir isyan başlatmıştır. Bu insanlar kendilerine Climbers adını vermişlerdir. Climbers, darbe girişiminden bir süre sonra arızalı bir Ghostrunner bulmuş ve yeniden etkinleştirmeye çalışmışlardır. Ancak isyancılar Ghostrunner’ı etkinleştirilmesinden hemen önce Mara tarafından yok edilmiştir..

Ancak isyancıların Jack adını verdiği Ghostrunner bir şekilde etkinleşti ve Mimar’ın zihni GhostRunner’in kafasının içinde ortaya çıktı. Kendisini Ghostrunner’a Mimar olarak tanıtan Adam, Ghostrunner Jack’a Mara’yı öldürme görevi vermiştir.

Ghostrunner Jack

Ghostrunner’lar bizzat Mimar tarafından tasarlandıkları için onları en iyi tanıyan kişi de Mimardır. Bu sayede Mimar, Dharma Tower’da, kendisinin geliştirdiği CyberVoid’lar aracılığı ile GhostRunner’ın neredeyse yok olmuş olan tüm potansiyelini yavaş yavaş açığa çıkarmaya başlamıştır. Bu cybervoid’lar Dharma Tower’ı oluşturan tüm bölümleri birbirlerine bağlayan ve temelini Mimar’ın zekasından alan çok gelişmiş bir alt ağdır. Ghostrunner’ın cybervoid’a her bağlanmasında Mimar tarafından yazılımındaki hatalar adım adım giderilmiştir..

Kulenin Dışında Yaşamak

Keymaster’ın darbe yapmasındaki amaç ise insanların, implantlar sayesinde kulenin dışındaki radyoaktif toz ile dolu alanda yaşayabilmesini sağlamaktır. Böylece insanlar artık kulede yaşamak zorunda kalmayacaktır. Ancak insanlar vücutlarına ne kadar çok implant takarlarsa bu zihinlerine o kadar hasar verecek ve giderek insanlıklarından da uzaklaşacakları bilinmektedir.

Bunun en büyük kanıtı ise “Atma” isimli nöral implant’ın varlığıdır. Ghostrunner, Mimar’ın verdiği görevleri yerine getirirken, Mara ile karşılaşmadan önce girdiği son cybervoid ‘de Atma çipini hackleyebilme yeteneğini elde ettiğinde, aslında Mimar’ında Mara’dan daha iyi olmadığını anlamıştır. Çünkü bu yetenek Mimar tarafından verilmiştir. Bu da Mimar’ın da bu yeteneğe sahip olduğunu göstermiştir..

Şeytani Mimar

Ghostrunner, giderek Mara’ya yaklaştıkça Mara, Ghostrunner ile şeytani ve canavar olarak nitelendirdiği Mimar’a seslenir. Bir aşamada Mara, Ghostrunner’ın kayıtsız şartsız Mimar’ın emirlerini dinlemeyip, Mara’nın bir grup isyancının ölmesi için havalandırmasını kapattığı bir bölümün, havalandırma sistemlerini yeniden çalıştırdığını gördüğünde bu Ghostrunner’ın tam anlamı ile itaatkar olmadığını fark etmiştir. Bu durumu fark ettiğinde ise Ghostrunner’ın, Mimar’ın yarattığı bir makinadan daha fazlası olduğuna ikna etmeye çalışmıştır.

Mimar, Mara’yı susturduğunda, Ghostrunner, Mimar’ın Dharma Tower’daki kapasitesi hakkında yalan söylediğini fark eder. Mimar, cybervoid’lara girdikçe düzelen yazılımı ile sürekli artan gücü ile daha bağımsız ve duyarlı hale gelen GhostRunner’ı özümsemeyi amaçlamıştır.

İkinci Darbe

Ghostrunner, Mimar’ın asıl amacının Atma nöral implantları ile tüm insanların kontrolünü ele geçirmek olduğunu anladığında ise son Cybervoid içerisinde Mimar’a direnir. Tüm zorlukların üstesinden gelerek Mimar’ın tezahürüne ulaşır. Mimar Ghostrunner’a, eğer kendisini öldürürse, kendi sisteminin de çökeceğini yani öleceğini söylemiş olsa da Ghostrunner, Mimar’ı dinlememiş ve onun son varlığı olan tezahürünü de yok etmiştir.

O andan sonra bir aşamaya kadar, Ghostrunner ile birlikte olan Zoe ve isyancı grup, Dharma Tower’ı, tüm insanların huzur ile yaşayabileceği bir yer yapma amacı ile düzeltme çalışmalarına başlamışlardır. Çünkü artık Mimar yada Mara tarafından kontrol edilmemektedirler. Kısacası artık herkes özgür olmuştur.

Zoe bir gün Ghostrunner Jack’ı yeniden etkinleştirmeye de söz vermiştir.

Evet güzel bir oyunun sonuna, youtube’da canlı yayınlarımızda gelmiştik. Şimdi hikayesine sıra gelmişti. Şimdilik buraya yazı olarak kalacak.

Neden önce hikayesi sonra oyun değil diye düşünenler için, oyun hakkında biraz bilgim vardı. Oyunu da satın almak için indirim kovalıyordum. Steam sonbahar indirimlerinde aldım ve hemen bitirdim. Az bir bilgim olduğundan dolayı önce oynayıp hikayeyi yaşayıp sonra detaylarını araştırarak derinlerine inmek daha doğru geldi.

Diğer türlü hikayeyi kafamda canlandırmam daha zor olurdu.

Oyun Hikayeleri hakkındaki diğer yazılarım için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Ghostrunner Hikayesi şimdilik bu kadar. Yeni bir gelişme veya genişleme olursa (ki yakında olacağı haberi geldi) yeni yazılar sizlerle olacak. :)

Kaynak: Wikipedia, Wikiwand