Hadi Ghostrunner İnceleme yapalım. Ghostrunner Jack olarak, tehlikeli ortamlarda zıplayarak ve duvardan koşup düşmanlarla boğuşarak, yoğun bir siberpunk dünyasında şiddetli, dinamik bir dövüş deneyimi yaşıyoruz. Ayrıca, hem düşmanlar hem de karakterimiz tek vuruşta öldüğü için için dikkatli bir şekilde ele alınması gereken düşmanlarla karşılaşıyoruz.
Ghostrunner İnceleme
Ghostrunner ile birlikte, Sensory Boost adlı bir implantı kullanarak zamanı yavaşlatabilir ve havada süzülürken mermileri atlatabilir, saptırabilir veya gerekli geliştirmemiz aktif ile geri gönderebiliriz. Hikaye boyunca ilerledikçe, GR-SCP adı verilen sistemimize tetris oyunundaki bloklara benzer parçalar yerleştirerek yeni yeteneklerin ve yükseltmelerin kilidini açabiliyoruz.
Oyun Hakkında Görüşlerim
Ghostrunner olarak silahımız sadece bir kılıç. Sadece bu kılıç ile önümüze çıkan herşeyi öldürüyoruz. Bölümlerde eğer alabilirsek yeni kılıç görünümleri kazanıyoruz. Şahsen hepsini açamadım ama şimdilik favorim Void Dragon görünümü :D
Daha ilk bölümden anlayabileceğiniz gibi ( aslında çok bariz) düşmanlar hem sayı hem nitelik olarak giderek artıyorlar. İlerledikçe daha güçlü ve daha çok sayıda düşman geliyor. Bu sadece düşmanlar için değil, geçilmesi gereken platformlar içinde geçerli. Özellikle cybervoid alanlarında düşmanlarla değil geçilmesi çok zor platformları geçmekle uğraşıyroruz.
Oyunu ilk oynadığımda her bölümde en az 100 yer yer 300 e kadar öldüğüm alanlar oldu. Aslında oyun yapımcılarının bizden istediği de bu. Çünkü ilk bir kaç düşmanın tanıtımı yapıldıktan sonra yeni gelen düşmanların tanıtımları yapılmıyor. Yani karşınızda yeni bir düşman var ve özelliklerini ve yeteneklerini bilmiyorsunuz
Bunlar öğrenene kadar birkaç kez ölmeniz gerekiyor. Ayrıca ilerledikçe yeni yetenekler açıyorsunuz. Her cybervoid’e girdiğinizde geliştirme sisteminizde yeni yerler ve kazandığınız yeni yetenek ile ilgili ekstra geliştirme modülleri ekleniyor. Bunlar tetris bloklarına benzeyen parçalar. Sizden bu parçaları istediğiniz gibi yerleştirmenizi ve oyununuzu çeşitlendirmenizi istiyorlar.
Ancak bu blokları yerleştireceğiniz alanlar tamamen boş değil. ortalarda bir kaç kapalı alan var. Bu yüzden her parçayı istediğiniz gibi yerleştiremiyorsunuz. çoğu dışarıda kalıyor. Ne kadar boş alan varsa da odak adı verilen ve yeteneklerinizi kullanmanızı sağlayan gücün o kadar hızlı yenilenmesini sağlıyor.
Oyunun orta-ileri noktalarında artık çok fazla düşman tipi olduğundan zor düşmanlarla dolu odalara giriyorsunuz. Çok hızlı ve pratik olmalısınız. Yoksa ölürsünüz.
Neden ölmemizi istediklerini anlamak şu açından da kolay aslında. Öldüğümüzde aşırı hızlı doğuyoruz. Öldün R bas anında sizi üzmeyecek bir uzaklıkta doğuyorsunuz. Aynı sürekli düşüp yeniden kalkmak gibi :D Oyunu bir kez bitirdiğinizde farklı bir kaç mod daha açılmakla beraber, en büyük sebebi, toplanabilir ögeleri toplayabilmemiz için istediğimiz bölümden tekrar ve tüm geliştirmelerimiz ile birlikte başlayabiliyoruz. Eliniz oyuna alıştığında giderek daha zevkli ve lezzetli bir hal alıyor. Şiddetle tavsiye ettiğim bir oyundur kendileri.
İlerleyiş
Uyandığımız andan itibaren bir ses bize eşik ediyor. İlk bölümde bu sesin Mimar’a ait olduğunu öğreniyoruz ve kendisi tarafından sürekli yönlendiriliyoruz. Bölümleri geçtikçe Zoe adında bir kız ile tanışıyoruz. Tabi kendisini görmüyoruz. Bir noktada Zoe’yer yardım edip havalandırma sistemini aktif ediyoruz.
Bölümleri geçtikçe mimar bizi cybervoid’lara yönlendirerek sürekli güçlenmemizi sağlıyor. Her cybervoid’e girdiğimizde ghostrunner’ın dağılmış yazılımını topluyor.
İlerledikçe daha zorlu platformlar ve düşmanlar karşımıza çıkıyor. Yeni güçlerimiz ve yeni elde ettiğimiz yükseltmeler sayesinde (ki istediğimiz anda değiştirebiliyoruz) bölüme göre oynayışımızı çeşitlendirebiliyoruz.
Oyunda 3 defa boss savaşımız oluyor. İlki Hell, ikincisi Tom ve üçüncüsü de Keymaster. Bana sorarsanız aralarından en zorlusu Tom’du.
Spoiler vermemek için ancak bu kadar anlatabilirim ki zaten ilerleyiş olarak çok fazla bir olayı yok. sürekli yeni güçler yeni düşmanlar ve yeni platform ögeleri karşımıza çıkıyor.
Bir an olsa bile hız kesmeden ve bizi sürekli zorlayarak asla boş bırakmıyor. Bu açıdan gerçekten harika bir oyun.
Ghostrunner, Polonya’lı bir şirket olan One More Level ve 3D Realms tarafından Unreal Engine 4 ile geliştirilmiştir. Oyun Nvidia RTX teknolojisi desteklemektedir. Yayıncı firma ise All In Games ve 505 Games’dir. 27 Ekim 2020 tarihinde Windows, Xbox One ve PS4 için çıktı. 10 Kasım 2020 tarihinde ise Nintendo Switch için çıktı.
Ghostrunner İnceleme yazımızda bu kadardı. Oyun Hikayeleri hakkındaki diğer yazılarım için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Ghostrunner Hikayesi şimdilik bu kadar. Yeni bir gelişme veya genişleme olursa (ki yakında olacağı haberi geldi) yeni yazılar sizlerle olacak. :)
Bu oyunu YouTube üzerinden canlı yayınlar ile oynadık. Aşağıda ilgili oynatma listesini görebilirsiniz.