Mutlu Olmak İse Amacımız, Bu İşte Bir Sorun Var!

Mutlu Olmak İse Amacımız, Bu İşte Bir Sorun Var! Evet! Yanlış okumadınız. Hayattaki tek amacımız Mutlu Olmak ise yanlış yoldayız. Bizlere her zaman nasihat edilmiştir bu mutlu olmak. Şöyle yaparsan hayatında mutlu olursun, böyle olursan mutlu olursun… En çok güldüğüm ve “Hadi len ordan” dediğim bir nasihat vardır.

“Nereye gidersen git kendini sevdirmeye bak. Yoksa mutlu olamazsın.”

Bu iki cümleden çıkardığım anlam ise , “Yalancı Ol!, Dolandırıcı Ol!, Üçkağıtçı Ol! ve Yalaka Ol!” …

Mutlu olmak için neden kendimi sevdirmem gereksin ki?. Ben böyle bir insanım. Beni sevecek olan böyle sevsin abicim. Şahsen benim bir insanı sevebilmem için o insanın saygılı, dürüst ve hoşgörülü olması yeter. Yani İNSAN olsun yeter.

Diğer felsefi şeyler konulu yazılarım için tıklayınız.

The Beatles isimli müzik grubunun üyelerinden biri olan John Lennon’da dahil olmak üzere hemen hemen her insan hayatta sadece mutlu olmak istediğini söylüyor.

“Okulda ‘büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye sordular. Ben de ‘mutlu’ yazdım. Bana ‘ödevi anlamamışsın’ dediler, ben de onlara ‘siz hayatı anlamamışsınız’ dedim.” —John Lennon

Tamaam. Anladık. Amaç mutlu olmak… Ancak, seni mutlu edecek şey nedir dostum? Cevap ise sessizlik. Şimdi gelin antik Yunanlılar bu konuda neler söylemiş beraberce onlara bir göz atalım.

Neden Amacımız Mutluluk Olmasın?

Plato ve Aristo gibi büyük filozoflar zamanında bu konu hakkında çooook kafa patlatmışlar. Düşünmüşler düşünmüşler ve bir sonuca varmışlar. Bu gibi insanlara göre hayatımızın amacı” mutlu olmak” olmamalıdır.

Antik Yunanlılar için hayatın amacı mutluluk değil; Eudaimonia’dır.

Peki Bu Eudaimonia Nedir?

Eudaimonia çoğunlukla mutlu olmak ile karıştırılır, nitekim haklılar.. Eudaimonia’nın tam bir Türkçe çevirisi yok ancak “Doyum” dememiz yanlış da olmaz. Evet “Doyum”.. Şöyle bir düşündüğünüzde gerçekten haklı olduklarını anlıyoruz.

Doyum kelimesi mutluluk kelimesinden daha geniş alanları kapsayan bir kavramdır. Mutluluk çok küçük bir alanı kaplarken doyum hayatımızı kapsar. Düşündüğümüzde de bir şeyde doyuma ulaştığımızda zaten mutlu oluruz. Ancak her mutlu olduğumuz an doyum noktamız değildir. Mutluluk sadece “mutlu olmak” anlamına gelirken , doyum mutluluğun yanında “acı” yı da getirir. Bir şeyde doyuma ulaşmak yani tatmin olmak aynı zamanda baskı altında hissetmek, sorumlulukların getirdiği yükün altında ezilmek yada bazı zamanlarda huzursuz hissetmeyi getirir ki mutluluk kelimesi bu durumu karşılayamaz.

Şöyle bir örnek verirsem daha iyi anlaşılacağını umuyorum.

Kilolu bir insan olduğunuzu hayal edin. Zenginsiniz de… İstediğiniz her şeyi yiyip içebiliyorsunuz. Hiçbir şeyi kafaya takmaya da gerek yok. başka bir şey düşünmeye de gerek yok. İşte bu mutlu olmaktır.

Ancak zayıflamak istiyorsunuz. Zayıflamak için düzenli spor yapmanız gerek. Yediklerinize dikkat etmeniz gerek. Zaman gerek.

Şimdi de söylediğimiz şeyleri harfiyen yaptığınızı ve sonunda istediğiniz ölçülere geldiğinizi hayal edin. O kadar çabadan sonra hissettikleriniz mutluluk hissi mi olacak yoksa tatmin hissi mi olacak? Tabi o formu korumak içinde bu söylediklerimize devam etmeniz gerek.

Doyum, yani tatmin olmak beraberinde omuzlarınıza bazı yükler bindirir. “Mutlu olmak” bu yükleri kabul etmez. Bu yükleri kabul edip amacınıza ulaştığınızda doymuş olursunuz ve bu doyuma ulaştığınızda elde ettiğiniz şey mutluluktan çok daha büyük ve güçlü bir şeydir.

Tekrar mutlu olmayı seçer sorumluluklarınızdan vazgeçerseniz sadece mutlu olursunuz. Doyuma ulaşıp getirdiği yükleri kabul ederseniz mutluluktan daha fazlasını elde edersiniz. Hayatta olabilecek her şeyi benimsemek tek bir amaç için yaşamaktan daha değerlidir. Stoacı filozof Epictetus’un da dediği gibi:

Önemli olan başınıza ne geldiği değil, ona nasıl tepki verdiğinizdir.

Şimdi tekrar düşünün ve kendinize cevap verin. Mutlu olmak mı istiyorsunuz Doyuma ulaşmak mı?

Diğer felsefi şeyler konulu yazılarım için tıklayınız.

Sağlıcakla ve takipte kalın. ;)