Eğitim? Sistem? Hadi Canım!! Sizde bu şekilde düşünenlerdenseniz burada yazdıklarımı çok iyi anlayacağınıza eminim. Eğitim sistemimizdeki eğitimsizlik ve sistemsizlik sadece benim gözlerime çarpmış olamaz değil mi? Eğitim sistemimiz hakkında çok kullandığım bir söz vardır ki şöyledir;
“Eğitim sistemimizde iki eksik vardır. Biri eğitim diğeri ise sistemdir”
Tek düzelik
Evet. Yani işin özünde eğitim konusunda hiçbir güzel yanımız yok. Tabi eğitim konusu bir dünya konu ile bağlantılı… Hepsini bu yazımda anlatmaya çalışsam parmaklarım kan toplamaya başlardı. Bu yazımda sadece yazı olmayacak, internetten bulduğum birkaç caps ile süsleyip caps hakkındaki düşüncelerimi paylaşacağım. Dilerseniz capslere geçelim..
Bu caps’e baktığımda gerçekten içim üzüntü ile doluyor. Eğitim demek tek düze insanlar üretmek olamaz. Olmamalı. Her insan aynı değil ki. Her insanın hayali aynı değil ki. Ancak bizim eğitim sistemimizin amacı tek düze insanlar yetiştirmek. Çocuklar yatkın oldukları yönde değil, eğitimsiz ve sistemsiz olan eğitim sisteminin istekleri doğrultusunda ilerletilmeye çalışılıyorlar. İnsanların yatkın olduğu konular bulunup o yönlere gönderilmelidir. Tüm insanların düşünceleri aynı olsaydı, ne teknoloji bu seviyelere gelirdi ne de insan hakları… Zaten bunlara gerek kalmazdı. Herkes aynı düşüncede olduğundan farklı şeyler ihtiyaç duyulmaz, hayvanlardan farkımız kalmazdı diye düşünüyorum.
Eğitimsiz yetkililer
Bu sistemsizlikte olması beklenebilecek bir durum değil mi?.. Bir açıdan bakıldıkğında bu olayın eğitim sistemi ile ne alakası var? diye düşünebilirsiniz. Böyle bir duruma müsade verip görmezden gelen bir insanın eğitim seviyesinden bahsedilebilir mi peki? Bu nasıl bir cahilliktir ki uzaktan yakından alakası olmayan, sektöre bırak fayda sağlamayı zarar verebilecek birilerinin böyle konumlara gelmesine izin veren şahsiyetler ne kadar eğitimli olabilir. Kaldı ki bu haber yalan bir haber olabilir. Sırf beğeni olsun, caps olsun diye yapılmışta olabilir ama size buna benzer, “bir gıda mühendisi olan ve çikolata üreten bir fabrikada üretim müdürlüğü yapan birinin bir metal fabrikasında genel müdürlük yapması için TRANSFER edilmesi” gibi yaşadığım bir durumu anlatabilirim. Bu haber yalan olsa dahi bu tarz şeyler gerçekten olabiliyor.
Özensizlik
Aslında ne kadar trajik bir durum değil mi? Bu resme baktığımda gördüğüm şey “saat beş olsa da eve gitsek” zihniyetinden başka bir şey değil. Bu resimde olan şey özensizlik, insanların akılları ile dalga geçme değilde nedir? Kendilerine güzel bir gelecek kursunlar diye evlatlarını okula gönderen aileler, bu saçmalık hakkında ne düşünüyorlar acaba? Gülüp geçiyoruz ancak bir şeyler öğrensinler, hayatlarını kurtarsınlar diye üzerine titrediğiniz evlatlarınızın eğitimlerine, geleceklerine; işine zerre özen ve değer vermeyen insanlar tarafından yön veriliyor!!!.
Sürekli sıfırdan başlamak
“Bu resimde ne var ki” diyebilirsiniz.. Bu resimdeki merdivene “Sonsuzluk Merdiveni” deniyor. Yani “ne kadar çabalarsanız çabalayın hep aynı yerde sayarsınız” anlamını da taşıyor. Türkiye’deki eğitim sistemine bir göz atarsak, Sonsuzluk Merdiveni’ne ne kadar benzediğini görebiliriz. Altıncı sınıfa geçtiğimde bir ingilizce öğretmeninin dediği bu sözü hiçbir zaman unutamıyorum:
“Ben sizin bildiğiniz İngilizce’yi kabul etmiyorum. Benim gözümde siz hiçbirşey bilmiyorsunuz. Bu sene İngilizce’ye sıfırdan başlayacağız.”
Gerçektende böyle olmuyor mu? Dördüncü sınıfta başlıyor İngilizce eğitimi… Dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir, oniki ve üniversite (dört yıl diyelim.)… Kaç yıl oldu? Tam tamına onüç yıl… ONÜÇ yıl yahu. Eğitim hayatımız bittiğinde ise kaç kişi bir turistin yanına gidip onunla konuşacak kadar İngilizce öğrenmiş oluyor?
Öğrencileri baskılamak
Böyle bir sahneye sadece üniversite’de karşılaştım. Seksen+ beklediğim bir sınavdan on almıştım. İtiraz ettim. Gerçek notum ise doksandı. Şanslıydım. Kendi hayatımı idare edecek ve kişiliğimde sağlamlaştığı bir döneme denk gelmişti. Ancak ilkokul yıllarında böyle durumlarla karşılan genç arkadaşlarımız benim kadar şanslı olmayabilir. Böyle kendini öğretmen sanan sefil insanlar, öğrencilerini küçükken bir kalıba sokmaya çalışıp, onları sindirmeye çalışmaktadır. Böyle birşey eğitim değil beyin yıkama çabasıdır. Öğretmen korkusu, onları ulaşılamaz sanmak… Bir öğretmenin egosu yüzünden kaç öğrenci bastırılıyor haberiniz var mı?
Saçma salak şeyler
Beyinleri tertemiz ve bilgiye aç olan çocukların, beyinlerini kirletip onları saçma salak şeylerle dolduran insanlara da öğretmen deniyor maalesef. Bırakın öğretmenliği bir insan değeri bile taşımayan bu varlıkları öğretmen yapabilen bir sistem eğitim sistemi olamaz. Öğretmenliğin yüceliği algılayacak fikri ve vicdanı olmayan insanlar öğretmen olmamalı…
Adaletsizlik
Haaaah.. İşte en sevdiğim… Türkiye’deki eğitim sistemi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.. Bu resim hakkında söylenecek çok söz yok. Zaten her şeyi kendisi anlatıyor.
Egoist eğitmen bozuntuları
Ve işte benim gözümde en aşağılık insan tipi… Böyle bir şeye sahne olupta tüm sınıfa rezil edilen ve özgüveni kırılmış bir öğrenci, ne bir daha soru sorar, ne bir daha anlamaya çalışır. Bu yüzden sınavlarından düşük notlar alır. Belki geleceğin en zeki insanları arasına girebilecek bir insan bu şekilde harcanmış olur…
Son bir resim ile yazımı bitireceğim dostlar. Ancak bu resim hakkında hiçbir yorum yapmayacağım ki zaten herşeyi anlatan çok güzel bir resim.
Maddiyat
“Felsefi Şeyler” kategorisindeki diğer yazılarım için tıklayabilirsiniz. ^_^
Eğitim? Sistem? Hadi Canım!! başlıklı yazımda bu kadar dostlar. Diğer yazılarda görüşmek üzere. Sağlıcakla ve takipte kalın. ;)